Haber

Ekonomistler Seçim Sonrası Belirsizliğe Olumlu Bakmıyor: Enkaz Devralacak!

Seçimlere 10 günden az kaldı. Son yıllarda alım gücü düşen vatandaşlar, bir yandan artan gıda fiyatları, kiralar ve konut fiyatları içinde geçimini sağlamaya çalışırken, diğer yandan da artırdığı parayı toplumun geleceği için biriktirmek istiyor. çocukları ev alıp arabasını değiştiriyor. Ancak bu ortamda bir yatırım uzmanı gibi araştırma yapıyor. Bu araştırmalar genel olarak Google’a yazılan ‘bunu mu demek istediniz’den oluştuğu için sosyal medya bilgilendirmeden öteye geçemiyor. Ekonomi ve finans bilenler kendini anlatmaya çalışsa da araştırmalar sosyal medya algoritmaları tarafından tam anlamıyla ‘troll’ ediliyor. O halde önemli iktisatçıların hem ekonomideki saf anlayışımız hem de seçim sonrası ne olacağı konusundaki merakımızı giderecek söylemlerine bakalım.

Cevdet Akçay’dan başlayalım. Ekonomi ile yakından ilgilenenler, Akçay’ın gerçek bir enflasyon uzmanı olduğunu bilirler.

Enflasyon Akçay’ın deyimiyle takıntısı iken, geçtiğimiz günlerde katıldığı BloombergHT yayınında Akçay, enflasyonun bundan sonra daha zorlu bir yola girdiğini ve seçim sonrası dolar/TL’nin Türkiye enflasyonuna etkisinin giderek arttığını belirtiyor. daha zorlayıcı. Dünyada enflasyonun düşüş eğilimine girdiğini ancak Türkiye’de ‘baz etkisi’ azalmış olsa da bu eğilimin hala değişmediğini belirtiyor. Enflasyon oynaklığının devam ettiğini belirten Akçay, iktidar değişmediği için seçimden sonra ekonomi politikalarının aynı şekilde devam edeceğini öngörüyor.

Gelelim Mahfi Eğilmez’e. Eğilmez, seçimlerden sonra klasik siyasi söylemdeki ‘çöpe atma’ durumunun muhtemelen ilk kez gerçekleşeceğini söylüyor.

Dr. Mahfi Eğilmez, Artunç Kocabalkan’ın yanı sıra Bilgi Yatırım’dan Mine Uzun ile yaptığı röportajda emsal telaffuzları kullandı. Eğilmez, seçimlerden sonra ortodoks siyasete dönüşün kaçınılmaz olduğundan bahsediyor. Şu anda uygulananların ‘gerçek’ heterodoks politikalar olmadığını söylerken, görünürdeki prestijiyle sadece konvansiyonların aksine hareket etmek olduğunu söylüyor. Yabancı yatırımcıların bu ortamda ülkeye yatırım yapmayacağını, seçimden sonra yönetim değişikliği olsa bile bunun çok kısa vadede olmayacağını öngörüyor.

Eğilmez, Türkiye’de kriz olmadığına dair açıklamasını Arjantin örneğiyle açıklıyor.

İnsanların enflasyona karşı önlem olarak ‘harcadığını’ söyleyen ünlü iktisatçı, döviz kurlarının çokluğuna da dikkat çekiyor. Bunların zaten seçimden sonra çalışmayı gerektirdiğinin altını çiziyor.

Atilla Yeşilada, uzun süredir yapılanların Türkiye’yi krize sürüklediğini söylerken, seçim sonrası için de benzer öngörülerini yineliyor.

İlk tıpta seçimlerin bitmesini beklemeyen Yeşilada, ikinci tipte de bitmeme ihtimalinin piyasaları karıştıracağını iddia ediyor. Sorun Ekonomisi ve Youtube kanalında ‘Seçim Sonuçları Ekonomi Politikalarına ve Piyasalara Nasıl Yansıdı? Yayınlarında olumsuz bir tablo çiziyor. TCMB’nin rezervlerle ilgili verilerini TÜİK’e benzetiyor ve bir sorun gördüğünü söylüyor. Seçimden sonraki ilk günlerde oluşacak belirsizliğin döviz talebine yol açacağını belirtiyor. Seçimden sonra Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu ama Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunluk ise yürütme kısmındaki sorunlara dikkat çekiyor. Erdoğan kazanırsa, hem 2021 gibi bir kur krizi hem de sonrasında temerrüt ve iflaslar öngörüyor.

Hasar tespiti yapılmalı: “Hastalığın ne olduğunu biliyoruz ama ne kadar ilerlediğinizi bilmiyoruz.”

Önde gelen ekonomist ve finansörlerden Prof. Dr. Burak Arzova ve Murat Sağman, FX TV Youtube kanalında yaptıkları açıklamalarda, bu dönemde hakim olan seçim belirsizliğine küresel gelişmelerin de eklendiğini vurguluyor. İlk dönemde seçim sonrası dönem için çok olumlu bir ortamın olmadığına dikkat çeken deneyimli isimler, seçim sonrası borsa ve faiz dengelerinin bir süre daha dalgalanacağını tahmin ediyor.

prof. Dr. Özgür Demirtaş tabuları yıkıyor! Youtube kanalında uzun bir aradan sonra çektiği “Gerçek” isimli videoda izleyenleri büyük bir sürpriz bekliyor.

Demirtaş, Nobel ödüllü ekonomist Joseph E. Stiglitz ile yaptığı röportajın videosunu yayınladı. Bunu Özgür Demirtaş üslubuyla anlatmamız gerekirse; Demirtaş bunu neden yapıyor? Demirtaş bunu troller söyleneni çarpıttığı için yapıyor. Troller, hem bilmedikleri hem de anlamadıkları için Stiglitz’in söylediklerini çarpıtıyorlar.

Stiglitz’in enflasyonu düşürmek için faiz artırımına karşı çıktığı söylemine destek veren gazetecilerin paylaşımlarına da yer veren Demirtaş, kendisiyle bu söylemlerin ‘özel’ durumunu konuşuyor.

Türkiye’de enflasyon ve faiz oranlarının bu ortalamaları karşılamadığını, enflasyon sorununun ABD’deki gibi arzdan kaynaklanmadığını söylüyor. Görülen oranlarda kendi sözlerini kullansa da “Türkiye’de ekonomist olsam saçımı yolarım” demek istediğini anlıyoruz.

‘Faiz oranlarındaki artış enflasyonda düşüşe neden olmaz’ diyen Nobel ödüllü ekonomist, bunu ABD’de söylüyor. Her ülkenin ve bölgenin kendine özgü ekonomik koşulları nedeniyle, ABD’de enflasyonun her ikisi de arz yönlü olduğundan, faiz oranlarındaki artışın bu arz sorununa çare olmayacağını öngörüyor. Ayrıca ABD enflasyonunun ortalama olduğunu vurguluyor.

Türkiye’de enflasyon ve faiz oranlarının bu ortalamaları karşılamadığını, enflasyon sorununun ABD’deki gibi arzdan kaynaklanmadığını söylüyor. Görülen oranlarda kendi sözlerini kullansa da “Türkiye’de ekonomist olsam saçımı yolarım” demek istediğini anlıyoruz.

Bütün bunlardan ne anladın? Yorumlarda buluşalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu